Akşener, konuşmasının bir bölümünde okul servis taşımacılığı yapan Ahmet Alper İntepe`yi kürsüye davet etti.
İntepe`nin ardından konuşmasına devam eden Akşener, hükümetin enerji politikasına değindi.
Meral Akşener, Türkiye`nin, sadece rüzgar enerjisi potansiyelinin 48 bin megavat, yıllık 100 milyon ton petrole eşdeğer güneş enerjisi potansiyeli, 35 bin megavatlık da jeotermal enerji potansiyeline sahip bir ülke olduğunu belirtti.
Türkiye`nin bu imkana rağmen 2020`de enerjisinin yüzde 33`ünü kömürden sağladığına dikkati çeken Akşener, "Bu kömürün de yüzde 60`ını ithal etmişiz. Yani enerjimizin en büyük kısmını çevreye en zararlı enerji kaynağından elde etmişiz. Avrupa`nın bütün ülkeleri kömüre veda ediyor. Belçika 5 yıl önce tüm kömür santrallerini kapattı. Avusturya ve İsveç geçen yıl tüm kömür santrallerini kapattı. Fransa 1 yıl içinde, İngiltere 3 yıl içinde, İtalya da 4 yıl içinde, kömüre veda ediyor. Kömürle enerji üretimi artan tek ülkeyse maalesef Türkiye." değerlendirmesinde bulundu.
İklim değişikliğine anımsatan Akşener, yapılan araştırmalara göre toplumun yüzde 75`inin iklim kriziyle mücadele edilmesi gerektiğine inandığını belirtti.
Akşener, iktidara geldiklerinde karbon kotasını uygulayacaklarını, Paris İklim Anlaşmasını onaylayıp 2050 için net sıfır emisyon hedefini koyacaklarını kaydetti.